Saturday, February 9, 2008

şapkadan tavşan, meclisten türban

türban değişikliği meclis'ten geçti. her ne kadar kendisini estetik açılardan çok şık bulmasam da ve hakkında tartışıldığında türban destekçilerinin özgürlük ve yenilikçilik argümanlarına (1400 yıllık -ve kılıç zoruyla edinilmiş- "geleneği" korumak yenilikçilikmiş) epeyce gülsem de, yersiz bir sınırlamanın kaldırılması kesinlikle yerinde bir karar. bence olması gereken şey devletin sivil hayatı düzenleme işinden tamamen elini çekip kendini temel hak ve özgürlüklerin bekçiliğine vermesi.

bu yolda daha ilerici, daha sağlam adımlar bekliyorum ben hükümetten yalnız, burada durulmamalı. mesela kumarhaneler serbest bırakılmalı. devletin hiçbir vatandaşına birikimlerini nasıl kullanacağını dikte etmeye hakkı yok; kişi batarsa batar, çıkarsa çıkar. aile kurumunun korunması mı dediniz? o iş aileyi kuranların görevidir. herifler tüm parasını tek kollunun başında eritmesin diye bölge turizminde ülkeye muazzam bir avantaj getirecek tesislerin kapatılması, devletin vatandaşlarının tercihlerine, karar verme yetisine, dolayısıyla aklına bir hakareti olarak algılanmalıdır. kaldı ki milli piyango var, iddaa var, at yarışları var, lime anlatabilirsin ki bu çelişkiyi? peki yasal boşluklar? oradan buradan çok güzel yasalar apartmış bir milletiz, alırız ilgili kumar yasasını nevada'dan, hallolur bu iş.

sonra hardcore'muş softcore'muş farketmez, belirli bir saatten sonra televizyonlarda erotik yayınlar serbest olmalı. çocuk sağlığı? çocuklarını o saate kadar yatırmadıysan zaten umurunda değil demektir. türk ahlak ve toplum yapısı? "baldız baldan tatlıdır" diyen, "yorgansız yatar oğlansız yatmayız" diyen, her türlü sapkınlığını gazetelerin üçüncü sayfasından takip ettiğimiz halk türk halkı değil mi? berdel olayının hareket serbestisi olmayan ama ileri derecede yerleşik bir swinger'lık müessesesi olmadığını kim söyleyebilir? ahlakmış, toplum yapısıymış, saçmalamayınız bir zahmet, iğreniyorum hepinizden :P hem kanal değiştirmek için kullandığınız cihazın adının "kumanda" olmasının bir anlamı var. komuta izleyendedir, izleyen de alternatifsiz değildir. beğenmeyenler, tasvip etmeyenler için "my name is earl" apartması "hakkını helal et" seçeneği de mevcuttur. özetle kişisel ve kurumsal hakları rencide eden durumlar haricinde -akp'nin şampiyonluğunu(?!?) yaptığı özgürlükler çerçevesinde- rtük kesinlikle müdahil ol(a)mamalıdır.

daha başka gelişmeler de kaydedilmeli. ne bileyim, elalemin sümüklüsünün canı çekiyor diye sucuk reklamlarının prime time dışına taşındığı bir ülkede yaşamak sizi rahatsız etmiyor mu? benim de canım reklamlarda gördüğüm otomobillerden edinmek istiyor, ama nanay. her gördüğümde boğazıma birşeyler düğümleniyor, kilitlenip kalıyorum. işbu halde şikayetçi mi olmalıyım ben? bu zamana kadar neden kimse mızıldanmadı bu konuda? yoksa "sucuk alamayanın arabayla işi ne?" deyip geçiyor muyuz basitçe? gelir adaletsizliğini reklam kaydırarak "çözmek" de bize özgü bir durum olmalı, önüne gelenin tedbir kararı aldırıp internet sitelerine erişimi engelleyebilmesi gibi. adnan hoca blog'larını nahane ederek tüm wordpress blog'larını sınırdışı ettik. erişemiyoruz. aylardır. youtube bir eyüp'yen, bir fatih'ten, bir sivas'tan, bir izmir'den açılıp kapanmaktan yalama oldu. bunlara da bir el atsana akp, hazır özgürlük demişken? 301'e de el at. görev başındaki polise hakaret sokaktaki adama hakaret etmekten daha ağır cezalandırılmasın sonra. her yasanın merkezinde birey olsun devlet yerine, olmaz mı? akp için samimiyet sınavı an itibariyle başlamıştır, geçmesi hepimizin yararınadır.

şimdi herkes şu anki hükümeti yıllardır sürüncemede olan ve türkiye'nin önünü tıkayan büyük bir sorunu çözmüş, başarılı bir hükümet olarak hatırlayacak. artık daha önemsiz şeylerle ilgilenebilirler; işsizlik, hırsızlık, yolsuzluk, ekonomi, asayiş, belki de eğitim.

No comments:

Post a Comment