sonunda.
egiboy.
tatilde.
kuşadası'ndayım. hava ac-caip sıcak. biraz bayık, hatta burada detayına girmeyeceğim bir olay nedeniyle can sıkıcı başladı ama ısınacağım sanki. günlerden 7 eylül; kuşadası'nın düşman işgalinden kurtuluş günüymüş. meydanda asker abiler rap rap yapıyor. belediye dozerlere, itfaiye arabalarına, çöp kamyonlarına türk bayrakları asmış caddelerde dolandırıyor, şöförleri kornaya abanıyor da abanıyor. dükkanın birindeki hanutçu "burayı çöp kamyonuyla mı kurtarmışlar, helal valla" deyince yarılayazdım. efeler harmandalı oynuyor, burma bıyıklı gaziler tüfeklerini (evet, tüfek) çatmış kenardan seyrediyorlar. hiçbiri "benim o sıra kore'de ne işim vardı?" diye soruyormuş gibi görünmüyordu. esnaf "önce vatan, en büyük asker bizim asker" şeklinde fırsat buldukça tempo tutuyor. böylelikle hem en kıvamlısından ara gazını veriyor, hem de ülkesine, iline ve dahi ilçesine gerektiğinde nasıl sahip çıkacağını bu anlamlı günde bir kez daha ifade etmiş oluyor.
en son sekiz yıl önce gelmiştim ada'ya. daha bir beton, daha bir rantiye cenneti olmuş geçen zaman içinde. insan söylenmeden edemiyor; dükkan önü goygoyculuk yapacağına ekmeğini bir şekilde sana kazandıran çevrene, kuşadası'nın doğal güzelliklerine sahip çıksaydın ya esnaf beyabim? eskiden kalantor amerikalı amcalar görürdüm hep burada, şimdi ortalık (stereotipik hatta belki biraz yabancı düşmanı bir şeyler geliyor, sıkı durun) gürültücü, herşey dahil arsızı, ne istediğini bilmeyen bulgar/romen/rus amca/teyze kaynıyor. otelde de çok var kendilerinden, umarım rahat verirler de uyuyabilirim.
kafam karışık, uykusuzum. otele yerleşmeli, biraz formula'ya bakmalı, sonrasında ortamlara akmalı :P otelde wifi var mıydı hatırlamıyorum ama starbükü'nün beleş wifi bağlantısı iyi geldi. arada yazarım bi'şeyler.
No comments:
Post a Comment